Hicret - هجرت

Hicret.org Web Sitesi

Hicret.org İslami Web Sitesi Portalı

Hicret.Org Web Sitesi

LUGAT-ı NÂCÎ

(لغت ناجي)

Muallim Nâci’nin (ö. 1893) Batı kaynaklı kelimelere de yer verilen Osmanlıca sözlüğü.

Ramazan ayına adım adım yaklaşıyoruz

Yüce ALLAH'ın lütfu ile sağlık ve esenlik içinde, Müslümanlar olarak arınma ve yenilenme bilincimizin tazelendiği, ferdi hayatta dindarlığın, sosyal hayatta huzur, dayanışma, kaynaşma ve paylaşmanın yoğunlaştığı, maddi ve manevi sayısız güzelliklerin yaşandığı, manevi derecesi çok yüksek ve kazancı pek büyük olan af, mağrifet ve bereket mevsimi, oruç ibadeti ile iradelerin merhametle eğitildiği ve özgürleştiği, Kur'an-ı Kerim'in evrensel mesajını anlamak ve içselleştirmek için daha çok okunduğu müstesna bir zaman dilimi yeni bir Ramazan ayına yaklaşmış bulunuyoruz, elhamdulillah... Hepimize mübarek olsun!

Maddi ve manevi sayısız güzelliklerin yaşandığı ve yapılan amellerin mükafatlarının sınırsız olarak verildiği Ramazan ayına tekrar yaklaşmanın sevincini yaşıyoruz. Kendi ailemizin nafakası ile birlikte ihtiyaç içerisinde bulunan insanların yokluklarıyla da ilgilenmenin verdiği hazzı tadıyoruz. Rahmet ve merhamet ayı olan Ramazan'da hem gönül soframızı, hem ocağımızı insanlara açmak suretiyle paylaşmanın ve yoklukta var olmanın mutluluğunu taşıyoruz.

DİREK CEHENNEME GİDECEK 3 KİMSE


PEYGAMBERİMİZ (S.A.V) BUYURDULAR:
Üç kimse vardır ki, onların günahları sorulmaz. (Ateşe atılırlar.);

1 — İslâm topluluğundan ayrılıp da İdarecisine asi olan ve isyanı üzere ölen kimse; işte bundan günahı sorulmaz.

2 — Efendisinden kaçan erkek veya kadın köle.

3 — Bir kadın ki, kocası gurbete çıkmış ve kendisine dünya geçimini sağlamıştır; böyle iken onun arkasından süslenip dışarı çıkmış ve dolaşmıştır.

(Edebülmüfred 590.)

HADİS-İ SERIF

Mümin, iyi ve değerli kabul ettiği şeyleri infak etmeli!

"Sevdiğiniz şeylerden Allah yolunda harcamadıkça iyiliğe asla erişemezsiniz. Her ne harcarsanız Allah onu bilir." [Al-i İmran: 3/92]

"Ey iman edenler, kazandığınız güzel şeylerden ve topraktan sizin için bitirdiğimiz ürünlerden başkaları için harcayın ama harcama için utanma ve iğrenmeden dolayı göz yummadan alamayacağınız kötü şeyleri seçmeyin." [Bakara: 2/267]

Enes radıyallahu anh anlatıyor!

Medine'de Ensar arasında en fazla hurmalığı bulunan Ebû Talha idi. En sevdiği malı da Mescid-i Nebevî'nin karşısındaki Beyruhâ adlı hurma bahçesiydi. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bu bahçeye girer ve oradaki tatlı sudan içerdi. "Sevdiğiniz şeylerden Allah yolunda harcamadıkça, en iyiye (birr'e) eremezsiniz" (Al-i İmran: 3/92) âyet-i kerîmesi nazil olunca, Ebû Talha Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem in yanına geldi ve: "Yâ Resûlullah! Cenâb-ı Hak sana: "Sevdiğiniz şeylerden Allah yolunda harcamadıkça, en iyiye (birr'e) eremezsiniz" ayetini gönderdi.

Sadaka sadece parayla mı olur?

Sadaka vermek denilince hep akla maddiyat ve para geliyor. Öyleyse parası olmayan sadaka veremez mi? Prof. Dr. Abdullah Kahraman, bu düşüncenin yanlışlığına dikkat çekiyor:

“Bir insana güler yüzlü muamele etme, hal ve hatır sorma, sıkıntısını paylaşma, yükünün ucundan tutma, ilim öğretme, kendi yediğinden hanımına bizzat kendi eliyle yedirme, çoluk çocuğuna harcadıkları birer sadakadır.”

Sadaka deyince akıllara maddi yardım geliyor. Oysaki sadaka, sadece para vermek değil. Her hayırlı iş aynı zamanda sadaka yerine geçiyor. Güzel bir söz, selam verme, yolunu kaybetmişe yol gösterme, çevreyi temiz tutma, dert dinleme, kötülükten sakınma, her bir hamd ve tekbir birer sadakadır.

SABAH NAMAZINA UYANMAK İÇİN


Bir kimse sabah namazına kalkmak, erken uyanmak veya istediği bir saatte kalkmak isterse, yatacağı vakit üç kere "Innâ âtaynâ" (Kevser Sûresi'ni) okur.

Sonra "Ya Rabbel âlemin, beni sabah namazına vaktinde (veya şu saatte) uyandır" derse, Hz. Allâh'ın izniyle uyanır.

RASULÜLLAH'IN AHLÂKI ÜZERE OLANLAR


Yezîd´übnü Babenûs bildirir :

— Ey müminlerin annesi! Resûlullah'm ahlâkı ne idi? dedik. Hazreti Âişe :
— Onun ahlâkı Kur'ân îdi, Müminûn Sûresini okur. musunuz;? (Müminler gerçekten kurtuldu) dan itibaren oku, dedi,
— Ben de (Müminler gerçekten kurtuldu) dan itibaren, (...onlar ki, ırzlarını korurlar) a kadar okudum. (Müminûn, A: 1-5). Hazreti Âişe :
— İşte bu vasıflar RasûlüUah'ın ahlâkı idi, dedi.

* * *

Sadaka ile İlgili Ayetler

Bu konuyla alakalı 21 ayet bulunmuştur:

BAKARA 196. Haccı ve umreyi Allah için tam yapın. Eğer (bunlardan) alıkonursanız kolayınıza gelen kurbanı gönderin. Kurban, yerine varıncaya kadar başlarınızı tıraş etmeyin. Sizden her kim hasta olursa yahut başından bir rahatsızlığı varsa, oruç veya sadaka veya kurban olmak üzere fidye gerekir. (Hac yolculuğu için) emin olduğunuz vakit kim hac günlerine kadar umre ile faydalanmak isterse, kolayına gelen bir kurban kesmek gerekir. Kurban kesmeyen kimse hac günlerinde üç, memleketine döndüğü zaman yedi olmak üzere oruç tutar ki, hepsi tam on gündür. Bu söylenenler, ailesi Mescid-i Haram civarında oturmayanlar içindir. Allah’tan korkun. Biliniz ki Allah’ın vereceği ceza ağırdır.

BAKARA 263. Güzel söz ve bağışlama, arkasından incitme gelen sadakadan daha iyidir. Allah zengindir, acelesi de yoktur.

Nisan Yağmuru Suyuna Su Karıştırılır mı?

Yağmur suyunu 15 nisanda aldım okudum sizde 20 sinden sonra alin demissiniz şimdi yağmur suyunu alssm onceki okudugum suyla karistirsam olurmu lütfen cevap yazin

Rahmet Mevsimi Ramazan

Ramazan ayı ganimet ayıdır. Bu ayda ibadetlerine ağırlık veren, günahlardan kaçınan, gayretine gayret katan müminlere ilâhi ihsanların ardı arkası kesilmez.

Ramazan ayı ilâhi rahmetin mahlukatı kuşatıp kucakladığı, feyz ve muhabbet ırmaklarının çağlayıp gönül pınarlarına dolduğu, kulluk şuurunun yeniden alevlendiği büyük ve bereketli bir aydır.

Bu mübarek ayın başı rahmet, ortası mağfiret, sonu ateşten kurtuluştur. Kur’an bu ayda indirilmiş, oruç bu aya özel olarak farz kılınmıştır. Bin aydan daha hayırlı olduğu ifade edilen Kadir Gecesi onun tılsımlı gecelerinde gizlenmiştir.

Bu ay içerisinde yapılacak her ibadete fazlasıyla mükafat verilir. Sevgili Peygamberimiz s.a.v., bu ayda bir nafile ibadet ile Allah’a yaklaşanın, Ramazan dışında bir farzı yerine getirmiş gibi olacağını, bir farzı yerine getireninse, bu ayın dışındaki yetmiş farzı yerine getirmiş gibi olacağını bildirmektedir. (İbn Huzeyme;Beyhakî)

Tevbe suresi altmışıncı ayete göre zekat kimlere verilebilir?

Hamd, yalnızca Allah'adır.

Zekât verilmesi gereken yerler, sekizdir.Allah Teâlâ bu yerleri Kur'an-ı Kerim'de en güzel bir şekilde açıklayarak bunun farz olduğunu, ilim ve hikmet üzere binâ olunduğunu haber vermiştir.

Nitekim Allah Teâlâ bu konuda şöyle buyurmuştur:

الصَّدَقَاتُ لِلْفُقَرَاءِ وَالْمَسَاكِينِ وَالْعَامِلِينَ عَلَيْهَا وَالْمُؤَلَّفَةِ قُلُوبُهُمْ وَفِي الرِّقَابِ وَالْغَارِمِينَ وَفِي سَبِيلِ اللَّهِ وَابْنِ السَّبِيلِ فَرِيضَةً مِنَ اللَّهِ وَاللَّهُ عَلِيمٌ حَكِيمٌ[ سورة التوبة الأية: ٦٠]

"Zekâtlar, Allah'tan bir farz olarak, ancak fakirlere, düşkünlere, zekât toplayan görevlilere (memurlara), kalpleri (gönülleri) İslâm'a ısındırılacak olanlara, (hürriyetlerini satın almaya çalışan) kölelere, borçlulara, Allah yolunda savaşanlara ve (muhtaç kalmış) yolculara mahsustur. Allah her şeyi hakkıyla bilendir, hikmet sahibidir." (Tevbe Sûresi: 60)

Bu âyette zikredilen sekiz sınıf, kendilerine zekât verilmesi gereken kimselerdir.

YEDİ ŞEYİN ŞEREFİ


Bir kimse şu yedi kelimeye devam ederse» Allahü Teâlâ ve melekler katında şerefli ve makbul olur.

1 — Yemekten önce «Besmele-i Şerîfe» okumak.

2 — Yemekten sonra «Elhamdülillah» demek.

3 — Lisanından, men edilmiş gıybet çıkarsa» kendisi ve gıybet ettiği kimse için istiğfar etmek.

4 — Bir işi yarın işlerim der ise «İnşâallah» demek.

5 — Bir âfet karşısında* «Lâ havle velâ kuvvete illâ billâhil azıym» demek.

6 — Bir musîbet isabet eder ise: «İnnâ lillâhî ve innâ ileyhi râciûn» demek.

Zekat sadece Ramazan ayında mı verilir?

Zekât düşen malın zekâtı herhangi bir zamanda verilebilir.

Kuvvetli ve en sahih olan görüşe göre, üzerine zekât düşen mal ve paraların zekâtı, o mal ve paranın üzerinden bir sene geçtikten sonra, sene biter bitmez hemen verilmesi icabeder. Özürsüz olarak geciktirmek câiz olmaz, günahtır.

Diğer bir görüşe göre ise, zekâtın verilmesi, zekâtı verilecek şeyin üzerinden bir yıl geçince değil sonra da vermesi uygun olacak şekilde farzdır. Yani sene nihayetinde hemen verilmesi lâzım değildir. Mükellef bunu hayatta bulundukça dilediği zaman verebilir. Eğer zekâtını vermeden ölürse, ancak o zaman günahkâr olur. Fakat bu görüş zayıftır.

Zengin olacak kadar bir mala veya paraya sahip olan kimse, zengin olduğu tarihi, kameri aya göre bir yere yazar. Mesela, 3 Recebde zengin olmuşsa, bir yıl sonra Recebin üçü gelince, yine nisap kadar parası ve ticaret malı varsa zekâtını verir. Ramazan ayını beklemez.

İBRAHİM HAKKI ERZURUMİ´DEN


İBRAHİM HAKKI ERZURUMİ´DEN...

• Dil küçüktür, cürmü büyüktür.

• Dilini tutmayan, gerçek imânı bulamaz.

• Konuşma İnsanın terazisidir. Fazlası ziyan, azı vakardır.

• İnsanın başına belâ getiren üç şey vardır. Şakalaşmak, alay etmek, saçma ve beyhûde konuşmak.

• Güzel sözler, güleç yüzler, tatlı diller, gönüllerde azizdir.

• Bilmem demek, ilmin yarısıdır.

• Malına cimri olan alçalır, sırrına cimri olan yükselir.

Hazreti Ali ve Fatima validemiz

Hz. Fâtıma, Hz. Peygamber Efendimiz'in en küçük kızıdır. Hz. Peygamber Efendimiz'e peygamberlik verilmeden bir yıl önce Mekke'de dünyaya geldi. Hz. Peygamber, bu küçük kızını, Hicretten sonra ikinci yılda Hz. Ali ile evlendirdi.

Hz. Ali ve Hz. Fâtıma çiftinin Hasan, Hüseyin, Muhassin, Ümmü Gülsüm ve Zeyneb adlarında beş çocukları oldu. Muhassin, küçük yaşta öldü. Hz. Fâtıma da, Hz. Peygamber'in vefatından altı ay sonra vefat etti. Hz. Peygamber'in soyu Hz. Fâtıma kanalı ile devam etti.

Hz. Peygamber'in terbiyesiyle yetişen Hz. Fâtıma, O'nun hem hayâ ve edep gibi özelliklerine, hem de konuşma tarzından yürüyüşüne kadar birçok vasfına sahip oldu. Babasının uygun gördüğü hayat tarzını benimseyerek O'nun gibi sade yaşadı. Aile içinde cereyan eden bir hatırayı Hz. Ali şöyle anlatır: